Bebeklerde en sık görülen göz hastalıkları kornea hastalıkları, katarakt, kanjunktivit, glokom, göz tümörleri, prematüre retinopatisi ve gözyaşı kanalı tıkanıklıklarıdır.
Bu rahatsızlıkların erken teşhisi sayesinde başarılı sonuçlara ulaşmak mümkündür. Gözyaşı, gözyaşı kesesinden veya nazolakrimal kanal sisteminin kanaliküllerinden gözyaşı bezleri tarafından atılır. Gözlerimizin yağlanmasında ve kaplanmasında gözyaşı önemli bir rol oynar.
Bu göz hastalıkları erken teşhisi bebekler ve küçük çocuklar için çok önemlidir. Başarıya ulaşmak için bir an önce doğru teşhis ve uygun tedaviye ihtiyaç vardır. Ziyaretçi, bebeğimin gözlerini nasıl kontrol etmem gerektiğini soruyor? Öncelikle çocuğunuzu gözlemleyerek gözlerinde sık veya aşırı yaşarma, inatçı veya sık göz yaşarması, gözlerde kızarıklık gibi sorunlar olup olmadığına bakmalısınız. Sadece bu semptomlar gözlendiğinde tıbbi bir teşhis almalısınız. Bir çocuğun ilk doğum gününden önce glokom, kornea ülseri veya diğer göz hastalıkları gibi ciddi bir göz problemi olabilir.
Bebeklerde Göz Hastalıkları Tedavi İhmali ve Sonuçları
Tedavi eksikliği nedeniyle gelişebilecek komplikasyonları önlemek için mümkün olduğunca erken bir tıbbi strateji geliştirmek çok önemlidir. Bazı komplikasyonlardan kaçınmak için erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Bu komplikasyonun bir örneği, tedavi edilmediği takdirde körlüğe neden olabilen “queenella” bakterileri tarafından retinanın enfeksiyonudur. Ele alınması gereken en önemli konu, çocuklarda körlüğün en sık nedeninin katarakt olduğudur.
Çocuğunuzun görüşünde herhangi bir anormallik fark ederseniz, bir doktora danışmaktan çekinmeyin. Bu göz hastalıkları tespit etmek ve görmezden gelmek arasındaki fark, çocuğunuz için bir ölüm kalım meselesi olabilir. Bir bebek doğduğunda genellikle olgun gözyaşı bezleri yoktur, bu da ona suni gözyaşı sağlamanın çok önemli olduğu anlamına gelir. Yaşamın ilk yıllarında, normal gözyaşı bezlerine sahip bir çocuk, gözyaşı bezlerinin doğal kaybını telafi etmek için suni gözyaşına ihtiyaç duyabilir.
Gözyaşlarının salgılanmasını sağlayan gözyaşı kanalları ilk yıl boyunca olgunlaşmamıştır. Yetişkinlerde gözyaşı genellikle hem gözyaşı kanalları hem de gözyaşı kesesi tarafından salgılanır. Buna “çift salgı” denir. Doğumdan sonra çoğu çocuk 6 yaşına kadar gözyaşı dökmeyi bırakır. Bu, ağlamanın artık gerekli olmadığı anlamına gelmez. Yukarıda bahsedildiği gibi, gözyaşları gözlerin sağlıklı kalmasında ve yağlanmasında önemli bir rol oynar. Korneanın lekelenmesini önlemek için gözyaşı da gereklidir.
Çocuğunuzun ilk doğum gününe kadar zaten suni gözyaşına ihtiyacı olması için iyi bir şans var. Yakın gelecekte bebeğinizin kuru göz hastalıkları ile etkilenip etkilenmeyeceğini belirlemeye çalışmalısınız. Ancak sonuçların normal olduğu ortaya çıksa bile suni gözyaşı kullanmaya devam etmeniz gerekecektir. Sonunda, gözyaşı üretmeyi bırakacaktır.