Çocuk Yaşam

Ara Tatil Karneleri Nasıl Okunmalı – 2 ?

Ara Tatil Karneleri Nasıl Okunmalı – 2

Yaşam Koçluğu Penceresinden Bakış …
Ülkemizde BAŞARI matematik notları ile ölçülen bir kriter iken ve bu
kadar yoğun matematik konuşuluyor ve tüm ders takviyeleri ağırlıklı
matematik üzerinden oluyorken niye hala SORUN olma özelliğini
koruyor ?..
Niye hala, bir çok üniversite bölümüne matematik ağırlıklı sorular ile
yükleniliyor?..
Matematiğin soyuttan somuta geçiş evresinde ki boşluğun neden
kabusun temeli olma ihtimali dikkate alınmıyor?..
Matematiğe bu kadar anlam yüklenirken ana dilde okuma anlama /
anlamlı okuma, analitik düşünme yetisi neden dikkate alınmıyor ?..
Yani demem o ki, matematik tek başına sıkıntının kaynağı değil…Ve bana
göre şimdiye kadar gördüklerime göre, bileşenlere bütünde bakmak ve
çözümü bütünsellikte aramak gibi bir duruma ihtiyaç var…
Ayrıca, görsel öğrenme özelliğinin kuvvetli olma hali de matematik ve
aynı gurupta ki derslerin öğrenilme etkisini artırırken , işitselliği de göz ardı edemeyiz, çünkü tüm dersler aynı zamanda sınıf ortamında anlatılma ile / yani dinleme özelliği ile de desteklenir…
Kaldı ki tüm bunları yapabilme ,uygulayabilme öncesi DİKKAT & ODAK bileşenine ihtiyaç olduğu kadar , kısa ve uzun süreli HAFIZA ya da çok ihtiyaç var..
Pekala, dikkati odağı var, hafıza yeterli anlama algılama fena değil hala
yetmeyen bir şeyler var kapasitesi altında dediğimiz ÇOCUKLARDA ne var diye derine baktıkça görüyoruz ki psikomotor beceri gelişimi de çok
önemli…
Yani çocukluktan itibaren YAPABİLME halleri…Ayakkabısını bağlamaktan
başlayan süreç…
Tüm bunların yeterli olmadığı ,notların havada uçuştuğu ama ulusal ve
/veya yerel büyük kapsamlı sınavlarda başarı grafiği neden bu kadar
düşük…
Peki bu çocuklar nerede okuyacak…Ve daha önemlisi bu ÇOCUKLARIN
etiketlenerek nereye konumlanacağı…
Başarılı ise gideceği liseler belli ,başarısız ile yine belli…
Peki , BAŞARI NE?..
Veya daha doğru ifade ile GERÇEK BAŞARI NE?..
Tüm çabaların koşturmacaların sonucunda HEDEF ne?… Bir mesleği
olması HAYATA TUTUNMASI değil mi ?..
Peki, neden BAŞARILI olanlar tanımlı lise tercih listelerinin başını
tutarken ,açıkta kalanlar neden meslek lisesine ÇARESİZLİK duygusu ile
gider..
O mesleğin erbaplarına hayatta ihtiyaç hangi önem seviyesinde ki,
akademik -sosyal BAŞARI önemli değildir…
Neden, zaten bir yere gidemedi bari meslek lisesine gitsin anlayışı hala
yaygın ?..
Neden bu alan hoyratlığı ve bu çocuklardan bu duygu ile gittikleri meslek
liselerinde nasıl MUTLU ve BAŞARILI olmalarını bekleyebiliriz?
Çocuklar ayrı bir duygu karmaşası içinde aileleri ayrı …Pekala hocalar ?..
Bir gün bir ortamda kulaklarımla duymasam şüphe edeceğim cümle “
zaten onlardan bir şey olsa idi ,buralarda olmazlardı. Başarısızları
topluyorlar bizde ders anlatmaya çalışıyoruz ..Kime?..” ile donup
kaldım…Ve o gün bugün meslek liselerine giden / gönderilen çocuklara
aslında daha fazla ilgi duydum ve her fırsatta önemli oldukları
duygularını canlı tutmaya çalıştım…
O mesleklere ihtiyaç var bu birrr…..
O mesleklerin yükseğini okuma şansları her koşulda var….
O meslek okullarında da öğrenci olmanın temel yapısı ÖĞRENMEK …Yani
AKADEMİK PERFORMANS ve üstelik birde YAPABİLİRLİK BECERİSİ
gerekliliği…
Yani öğrenci her yerde ÖĞRENCİ dir…
Bu durumda ,sistemin içinde ki bileşenler (ki maalesef bir kısım
eğitimciler de dahil bu guruba) nedeni ile daha baştan ÖTEKİLEŞTİRİLME
eğilimi ile yaklaştığımız ÇOCUKLARIMIZDAN NE BEKLEYEBİLİRİZ ?…
Dönüp kendimize bakmamızı gerektirmez mi?
Ders başarısı kadar SORUMLULUK duygu gelişimine ihtiyaç yok mudur?
Sorumluluk duygusu gelişmiş bir bireye neye göre BAŞARISIZ diyeceğiz
ayrıca…
Başarı kriteri sadece alınan not mudur?
Bugün kendi ihtiyaç tanımlarımıza baktığımızda; dr arıyorsak “alanında
tanıdığınız iyi bir doktor “ var mı?, hukukta “ iyi bir avukat “ var mı?.., “
iyi mühendis”… “iyi …” “iyi …” hep bir “ iyi” tanım takılı her meslekten
birine ihtiyaç duyduğumuzda arayışımız var…
Bu durum, iyi kuaför, iyi terzi, iyi boyacı , iyi elektrik ustası diye devam
eder gider…
Doğrudan bir meslek adı geçmez geçemez , hep bir “iyi“ olma hali aranır
yani, BAŞARILI olma halidir…
Demek ki, BAŞARI, okul sıralarından alınacak notlar ile sınırlı değil demek
ki bir ÇOCUĞUN birey olma yolunda BAŞARILI olma hali sadece OKULDAN
/ EĞİTİMCİDEN SORULASI değil…
Anneler ,Babalar…. Sizlere de çok iş düşüyor…Konu sadece iyi okula
göndermek ,yapabildiğince “full yapmasını” beslemek değil mesele…
SORUMLULUK temelinde her ne yapıyorsa elinden gelenin EN İYİSİNİ
yapma ÇABASI ile tanışmaları gerekiyor …
Bu nedenle de HAYATA ,öğrencilik masasından kalkarak evin içinde
“HAYATI PAYLAŞMAYI” ÖĞRENEREK bakmasını ÖĞRENMESİ gerekiyor…
Böylece, sadece ebeveynlerin sağladığı koşullarda ÖĞRENCİ OLMAYI
lütfetmek değil mesele…
Gerçek sorumluluk ile ÖĞRENMEYE önce kendisi için yelken açmayı ve
kazananın kendisi olacağı bilinci meselesi var birde…
Yoksa profesyonel ve müzmin öğrenci olma hali ile bir yere varamayacak
ÇOCUKLARIMIZ …
* Haftaya ,muhtemelen bu kadar sorumluluk demişken sorumluluk
gelişimin de ebeveyn de çift ses kaosuna bakmakta fayda var gibi
geliyor… Ne dersiniz?
Aliye Ürpekli
Yaşam Koçu / Brain Trainer

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Şunlar da hoşunuza gidebilir