Moda

Kadın Modasının Geçmişi ve Geleceği

moda

Oxford İngilizce Sözlüğü’nün bize söylediği gibi, yapmak veya yapmak anlamına gelen Fransızca faire kelimesinden gelen “moda” kelimesi 1300’den beri İngilizce’de kullanılmaktadır. Ancak “moda” terimi sadece kadın kıyafetlerine atıfta bulunmak için kullanılmıştır.

Moda, kadınları evlerinden çıkıp onların dışında da çalışmaya başlayana kadar gerçekten etkilemeye başlamadı. Bu, kendi kıyafetlerine olan ihtiyacı tetikledi, bu da modanın kadınların giyinme şeklini etkilediği anlamına geliyordu.

moda

Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında, İngiltere’deki kadınlar geleneksel olarak yalnızca erkeklerin sahip olduğu rolleri üstlenmeye başladılar. Büro işleri ve mühendislik gibi mesleklere girmeye başladılar. Bunu yaparken, moda fikri de yanlarında bu yeni endüstrilere taşındı. Bugün bile, bunun birçok endüstrideki en son trendlerden bazılarında ortaya çıktığını görebilirsiniz. Geçmişten günümüze kadın modasının değiştirdiği en önemli şey, daha önemli olmalarıdır. Geçmişte kadınlar kişiliklerini ifade etmek için farklı renk ve tarzlarda giysiler giyerlerdi ancak bu durum değişti. Günümüzde cinsiyetlerini ve belirli çalışma alanlarındaki rollerini yansıtan kıyafetler giyiyorlar.

Yirminci yüzyılın başlarından ortalarına kadar, kadın modası fikri hem stil hem de üretim açısından değişti. Moda bilim ve teknolojiden etkilenmiş olsa da günümüzdeki kadar itibar görmedi. Üretimi iyileştiren, örneğin naylon gibi sentetik lifler gibi birçok yeni malzeme kullanılırken, üreticiler hala doğal ve tamamen tekstil dokuma tekniklerine dayalı kumaşlar kullanıyorlardı.

1955’te “The Times”, elbiselerin “daha büyük değil, daha küçük” yapılması gerektiğini ilan etti. Bu, tasarımcıların kıyafetlerini yeniden tasarlamaları gerektiği anlamına geliyordu çünkü “mevcut elbise”nin içine sığması neredeyse imkansızdı. Bu dönem sentetik elyafların tanıtımını gördü. Kumaş hızla tasarımcıların güvenebileceği bir meta haline geldi ve seri üretim teknikleriyle tam potansiyeline alıştı. Bu, moda tasarımının bilim ve teknolojiden etkileneceği daha sentetik bir çağın başlangıcıydı.

1960’larda dünya çapındaki ülkeler ekonomik büyümeye, tüketime ve bilime odaklanmaya başladılar. Bilim, bu süre zarfında kadın modasında önemli bir rol oynadı, çünkü tasarımcılar ve üreticiler arasındaki iletişimi geliştiren bilgisayar destekli tasarım (CAD) gibi yeni teknolojilerin var olmasına izin verdi. Tasarımcılar, CAD’in sağladığı kolaylıkları kullanarak kendi koleksiyonlarını detaylı bir şekilde geliştirebildiler ve bunları daha sonra sentetik kumaş kullanılarak üretilebilecekleri üreticilere iletebildiler.

1970’lerde daha ucuz ve daha verimli giysilerin üretilmesinde birçok gelişme yaşandı. İlk model oluşturucu, tasarımcıların yeni giysiler yaratmasını kolaylaştıran bir şeyin örneğiydi. New Hampshire’dan Optimark adlı bir şirket, birinin kumaş kesimi için kesin ölçümleri ve giysisinde hangi ayrıntıları istediğini yazdıktan sonra bir model oluşturmasına olanak tanıyan bir bilgisayar programı tasarladı. Diğer giyim teknolojilerinde ise giysilere kauçuk ve plastik kullanılmaya başlandı ve bu da kullanıcıya daha fazla konfor sağladı. İlk plastik kemerli bayan yağmurluğu 1973’te tasarlandı ve 1975’te James Lock & Co’nun Savile Row firması tarafından teslim edildi. Yağmurluk, hafif, su geçirmez ve sadece 6,35 milimetre kalınlığında “scuba plastik”ten yapılmıştır.

moda

1980’ler bilimdeki ilerlemelerin moda olayını etkilemeye devam ettiğini gördü. CAD’in gelişimi, 1970’lerden itibaren yapılan ilerlemelerle gelişmeye devam etti ve tasarımcı ile üretici arasında daha hızlı iletişimin yanı sıra tüketici için daha ayrıntılı bir bitmiş ürün ile sonuçlandı. Bu dönem aynı zamanda daha az kumaş kullanılarak daha kaliteli ürünlere izin veren kompozit tekstil teknolojisinin kullanımında da bir artış gördü.

Daha fazla bilgiler için buraya tıklayın…

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Şunlar da hoşunuza gidebilir