Çocuk

Ergen Çocukla Baş Etme Yolları! Bunları Kesinlikle Deneyin

Ergenlik dönemi hem genç birey için hem de ebeveynler için oldukça zor bir dönemdir. Gençlik döneminde meydana gelen fizyolojik değişiklikler gençlerin sosyal ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Gençlik döneminde görülen isyankârlık sonucu bireylerde güçlü bir bağımsızlaşma isteği ortaya çıkar. Çocukluk çağından farklı olarak genç başkasının sınırlarını belirlediği bir yaşam biçimini tercih etmez, bir başkasına bağlı olmak istemez. Bu durumda ebeveynlerin yapması gereken sınır belirlemektir. Sınırları açık bir şekilde belirtmelidirler. Konulan sınırlar adaletli ve tutarlı olmalı, bu sınırlardan taviz verilmemeye çalışılmalıdır. Ebeveynler çok fazla sayıda kural koymamalı, koyduğu kurallarda da o kuralı koymasını sebepleriyle birlikte açıklamalıdır. Böylece genç herhangi bir kurala karşı daha az tepki verecektir.

Ebeveynlerin Ergenlikle Mücadelesi

Ebeveynler ergenlik çağındaki çocuğunu eleştirmekten kaçınarak onun yanında olduğunu hissettirerek olumlu ilişki kurmalıdırlar. Çocuk ile ortak ilgi alanları oluşturmak, ortak bir konuda tartışabilmek önemlidir. Bu durum çocuk ile ebeveynlerin birbiriyle yakın bir bağ kurmasına yardımcı olacaktır.

Anne ve babalar çocuklarını kesinlikle dinlemelidirler. Asla gençleri yargılamamalı veya öğütte bulunmamalıdırlar. Gençler için anne ve babaları tarafından anlaşılıyor ve değer görülüyor olmak önemlidir. Bu yüzden aileler çocuklarını küçümsemeden, eleştirmeden ve tavsiye vermeden dinlemelidirler. Ergenlik dönemi gelecek ile ilgili kaygıların arttığı bir dönemdir. Bu dönemde aileler çocuklarının kaygılarını, korkularını ve duygularını dinlemelidirler.

Gençlik Döneminde Güven Bunalımı

Gençlik döneminde bireyler güven bunalımı içerisindedirler. Bireyler kime güveneceklerini bilmeden bir güven arayışı içerisindedirler. Aynı zamanda gençler yalnızlık ve iletişim kopukluğuyla karşı karşıyadırlar. Özellikle kitle iletişim araçları ve teknolojinin gelişimiyle iletişimsizlik ve yalnızlık baş göstermiştir. Aileler aynı yemek masasında birbirleriyle iletişim kurmadan teknolojinin esiri olmuş bireyler haline dönüşmüşlerdir. Anne ve babalar çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeye çalışmalı, sosyal aktivitelere zaman ayırmalıdırlar.

Fakat yine de gençlerde ergenlik döneminde yalnız kalma isteği artar. Gençler, bu isteğini etrafındaki insanlara ifade eder. Yalnız kalmak istemeleri endişe edilecek bir durum değildir, bu dönemde yaşanan normal bir durumdur. Kişi yalnız kalarak bir bakıma yaşadıklarının muhasebesini yapmak ister. Bu nedenle ailelerin bu durumdan endişe duymalarına gerek yoktur.

Gençlik Döneminde Sınav Kaygısı      

Gençlerin eğitim alanında yaşadığı bir diğer problem sınav kaygısıdır. Sınav kaygısı öğrenilmiş olan bilgilerin aktif bir şekilde kullanılamamasına bağlı olarak başarının düşmesine neden olan bir kaygı durumudur. Gençler yoğun ders programları ve sınav yarışı içerisinde hayatlarını sürdürmekte ve bu nedenle sosyal etkinliklere, dinlenmeye zaman ayıramıyorlar. Bu durum gençlerde stres yaratıyor ve bu yoğun stres ve sınav kaygısıyla başa çıkarak başarıyı yakalamak için çaba harcıyorlar.

Sınav kaygısı pek çok gençte psikolojik sorunlara ve sağlık problemlerine neden oluyor. Sınav kaygısı ve bunun sonucunda gelen başarısızlık intihar gibi ciddi sorunları beraberinde getirir. Medyada haberlerde sıklıkla sınav sonucunda başarısız olduğu için veya yaşadığı strese dayanamadığı için intihar eylemlerine başvuran gençlere rastlanıyor.

Sınav kaygısı insan hayatına yönelik tehdit oluşturması bakımından eğitimde yaşanan önemli bir sorundur. Bu nedenle gençlerdeki sınav kaygısının azaltılması için ailelere önemli görevler düşüyor. Aileler gençlere yanlarında olduklarını hissettirerek çaba sarf etmelerini ama ne olursa olsun sınavın ondan daha değerli olmadığını anlatmalıdırlar.

Şunlar da hoşunuza gidebilir